28 Şubat 2010 Pazar

Hamadryadlar

Dryads, tüm perileri gibi doğaüstü edildi uzun ömürlü ve evlerine bağlı, ama bazıları biraz ötesine gitti. Bu onların ağaç parçası vardı hamadryads, böylece ağacın ölümü ile onun hamadryad ölmüştür. Bu nedenle, Dryads ve Yunan tanrıları olan herhangi bir ağaç perileri aramak zorunda kalmadan bir ağaç, ihlal insanlardansınız cezalandırdı. Orman perisi uzun onların ağaç veya ayrılmış ağaç çekiyoruz, o da Dryad. Daphne da altında bir defne Dryad ile ilişkili olduğunu Bkz uğrar.

Stiks

Stiks, (Yunanca Στυξ) (Cehennem nehri). Okeanos ile Thetis'in (Tethys) kızı bir Nymphedir. Ölüler ülkesine nehir olmuştur. Tanrılar onun adı üzerine (dönülemez yemin olarak) ant içerler. Yeminine vefasızlık eden tanrı bir yıl boyunca nektar ve ambrosiadan yoksun bırakılır ve dokuz yıl boyunca tanrılar arasından kovulur.

Stiks mitolojik öykülerde genellikle üzerine ant içilen bir nehir olarak yer alsa da Akhilleus'un hikâyesinde farklı bir yeri vardır. Annesi Thetis (Tethys) Aşil'i silah işlemez kılmak için onu daha çocukken Ölüler Ülkesi'nin ırmağı olan Stiks'e daldırmıştır. Ancak, topuğundan tutması nedeniyle büyülü suya değmeyen topuk Aşil'in tek zayıf yeri olmuştur(Aşil'in topuğu deyimi bir insanın zayıf yanını ifade etmektedir).

HİDRA

Argolis'antik şehrinde,Lerna bataklıklarında yaşayan dokuz başlı bir canavarın adıdır.Hydra nın nefesi bir insanı öldürecek kadar zehirliydi. Bu canavarın öldürülmesi Herkül'ün on iki görevi arasında 2 sırada yer alan vazifedir. Babası Titan (Typhon) ve annesi canavarların tanrıçası Ehidna(bazı kaynaklarda annesi Styx) olan Hidra'nın Lerna gölündeki yuvası, ölümden sonraki dünya ile insanların dünyası arasındaki kapının tam ağzında yer almakta olup, Hidra ise bu kapının bekçiliği görevini üstlenmekteydi. Hidra'nın öldürülmesinin çok zor olmasının sebebi kesilen her bir başın yerine derhal bir yenisinin çıkması idi.


Herkül bu canavar ile karşılaşmadan önce bataklık içerisindeki zehirli gaz ve dumanlarla kaplı Hidra yuvasının girişinde, ağzını ve yüzünü bir örtü ile örterek kendini korumuştur.İolaus tan kalmasını istedi.Canavar ile karşılaşıp savaşmaya başlayan Herkül bir süre sonra, kestiği kafaların yerine devamlı yenilerinin çıktığını görünce aslında boşuna savaşıp yorulduğunun fark etmiş ve tam umutsuzluğa kapılmaya başladığı anda yardımına İolaus (Herkül'ün yeğeni) yetişir.

Sanıldığına göre, o anda Athena'nın da yardımı ile canavarın kesilen başlarının bir daha çıkmaması için boyunlarının meşale ile yakılmasını akıl eder ve hemen orada yaktığı meşaleyi Herkül'e uzatır. Bu meşale sayesinde kestiği başların yerini dağlayarak canavarı öldürmeyi başaran Herkül, Hidra'nın kestiği başlarından birini bir kesede saklayarak, onun zehirli kanını daha sonraki görevlerinde oklarında kullanmış böylece bu okların açtığı yaraların kapanmaz bir hale gelmesini sağlamıştır.

Hydria

Hydria, Eski Yunan'da Arkaik (MÖ y. 750- y. 480) ve Klasik (MÖ y. 480 - y. 323) dönemlerde kullanılan büyük su kabı.

Hem siyah figürlü, hem de kırmızı figürlü teknikle bezenmiş örnekleri vardır. Özelliği üç kulplu olmasıdır. Bu kulplardan yanlardaki yatay iki tanesi hydria'yı kaldırmaya, boynundaki düşey olan üçüncüsü de içini boşaltmak için eğmeye yarar.

14 Şubat 2010 Pazar

Hesperidlerin Bahçesi

Hesperidlerin bahçesi altından elma meyveleri veren ağaç ile bilinmekteydi. Hera bu ağacı Gaia'nın kendisine düğün hediyesi olarak verdiği meyve ağacı dallarından yetiştirmiş, Hesperidleri de bu ağaçlara bakma görevini vermiştir. Hesperidlerin bu ağaçlara yeterince sahip çıkamayacağını düşünen Hera ayrıca yüz başlı ejderha Ladon'u da bahçeye bekçilik yapması için buraya getirmiştir.Ladon'un bir diğer özelliği ise pençelerinin zehirli olmasıydı.

[değiştir] Herakles'in Onbirinci Görevi
Herkül onbirinci görevine gelene kadar gerçekleştirdiği tüm görevlerde ya ilahi şekilde tanrılardan ya da çevresindekilerden aldığı yardımlar nedeniyle, Eurystheus bu görevlerin hiçbirini geçerli saymamış fakat, bu on görevinde yerine geçebilecek yeni iki adet görevi Herkül'e vermiştir. Bunlardan ilki Hesperid'lerin bahçesinde bulunan altın elmalardan getirme görevi idi.

Herakles bu bahçenin yerini bilmediği için, ilk önce şekil değiştirme konusunda usta olan deniz tanrılarından Nereus'u yakalamış, ve bahçenin yerini öğrenmiştir.Bahçe yolunun üzerinde yenilmez savaşçı Antaios ile karşılaşan Herakles, Antaios'un yoluna gelen herkes ile güreşmesi geleneği neticesinde, onunla güreşe tutuşmuştur. Annesi Gaia'ya yani toprağa ayağı değdiği takdirde hiçbir zaman yenilgiye uğratılamayan Antaios'u ; Herakles onu bir ağaç dalına asarak öldürmeyi başarmıştır.

Hesperidlerin bahçesine geldiğinde, cennetleri sırtında taşıyan ve Hesperidlerin babası sayılan Atlas ile karşılaşan Herarkles, Atlas'ı elmaları bahçeden çalmak konusunda ikna eder. Kendi ağır yükünü Herakles'e devir etme karşılığında elmaları çalan Atlas, geri döndüğünde, bu yükü tekrar sırtlamak konusunda çok istekli değildir. Tam bu sırada Herakles, taşıdığı cennetlerin sırtına tam olarak yerleşmediğini ve biraz kaydığı şeklinde Atlas'ı kandırır ve fırsattan istifade ederek, elmaları alıp, Atlas'a ağır yükünü tekrar iade eder. Daha sonrada elmaları Atina'ya götürmek amacı ile yola koyulur.

Hesperidler

Hesperidler (Yunanca: Ἑσπερίδες), güneşin battığı yerin perileri, Yunan mitolojisinde nemfler yani periler. Gecenin yani Nyks'in kızlarıdır. Bahçeleriyle ünlü Hesperidlerin bahçelerinin tam olarak nerede olduğu Antik Çağ yazarları arasında tartışma konusudur. Stesichorus ve Strabo'ya göre Hesperidler İber Yarımadası'nın güneyinde Tartessos'da bulunurlardı.

Hesperidlerin üç periden oluştuğu söylenmektedir ama çok eski bir rivayete göre Hesperidler dört periden oluşuyordu.Hesperidlerin Gece yani Niks ile Karanlık yani Erebusun çocukları olduğu rivayet edilirdi. Bununla birlikte Atlas veya Zeus gibi farklı mitolojik figürlerin çocukları olarak da belirtilmişlerdir.

Atlas

Atlas, Yunan mitolojisinde Iapetos ile Klymene'nin 13 çocuğundan en güçlü olanıdır.

Olympos’a saldırdığı için Zeus tarafından gök kubbeyi omuzlarında taşımakla cezalandırılmıştır.

Bu mitolojik dayanakla tıpta kafatasını taşıyan ilk omura da atlas adı verilmiştir.

Eski bir hikayede Herkül ile aralarında geçen olay şöyle anlatılır:

Tanrıların kralı Zeus Atlas'a çok kızmıştı.Bunun nedeni Atlas'ın koca tanrı Zeus ile savaşmak istemesiydi.Koca tanrı,Atlas'a büyük bir ceza verdi;Atlas,sonsuza kadar Dünya'yı sırtında taşımalıydı!Bu yorucu görevden kurtulmak isteyen Atlas,Herkül kendisinden yardım isteyince sinsice bir plan yaptı.Herkül bir bahçede bir ejderhanın koruduğu üç altın elmayı ele geçirmek istiyordu.Atlas,Herkül'e kendisi dönünceye kadar Dünya'yı sırtında taşırsa elmaları ona getireceğini söyledi.Atlas elmaları aldı ve geldi.Herkül'e: -Sen taşımaya devam et! dedi. Bunun üzerine Herkül taşımayı kabul etti ama sırtına bir omuzluk yerleştirene kadar birkaç dakika Atlas'ın tutmasını istedi. Atlas Dünya'yı alır almaz Herkül kaçtı ve Atlas kandırıldığını anladı.Bazı hikayelerde gök gürültüsünün Atlas'ın Herkül'e haykırışı olduğu anlatılır.

Çocukları
Atlas'ın değişik tanrıçalardan babası olduğu daha çok kız olan çocukları şunlardır:

Hesperis'tan, Hesperides;
Pleione (veya Aethra)
Hyades,
Hyas,(erkek)
Pleiades;
ve diğerleri
Calypso,
Dione,
Maera.